Merhaba Arkadaşlar, bugün Sizlere farklı bir İnsan Zihniyetinden Cimri zihniyetten veya Kıtlık Zihniyeti olarak tabir edilen bir olaydan bahsetmek istiyorum.Uzun zamandır internet ortamında olan biri olarak bazı projelerde bulundum ( ilk projem Sketchup Türkiye değildi tabi,ilki bir oyun forumuydu 2006-2009 arasında devam etti ve 5000 Üyesi ile zaman darlığı bakımından serverları kapatarak bu projeyi sonlandırmak durumunda kaldık.
Birçok proje de fazla tutmadığı için rafa kaldırıldı)Benim grup veya forumlarda insanlar üzerinde yaptığım veya gözlemlediğim bazı konular oldu.Bu tecrübe ettiğim konularıda sizinle paylaşmak istedim, çünkü önemli ve dikkat edilmesi gereken konular olarak görüyorum.İleride yazacağım satırlar grubumuzda son zamanda geçen dialogları ve geçmişten günümüze insanların, diğer insanların ürettikleri şeylere bakış açısını gösteren bir yazı olacak.
Bir sorunu veya soruyu çözmeye çalıştığımızda vereceğimiz cevapların karşı tarafı hangi ölçülerde nasıl etkilediğini düşünmemiz gereklidir.Bu Aile ortamımızda, akrabalarımız arası dialoglarda , gruplarda, forumlarda kısaca insan tabanlı olan heryerde önemli bir konudur.Bu cevaplar aslında bizim karakterimizle olan bir bağdır.Düzenli bir hayatımız , alışkanlıklarımızı alışkalıklarımız, karakterimizi karakterimiz de olaylara bakış açımızı,yani sorunlar ve sorular karşısında vereceğimiz tepkileri belirler.
Sorunların çözümü için önce anlamaya çalışmak ve sonra anlaşılmak en ideal çözümdür.Yeni bir kullanıcının sorununu çözerken onu anlamaya çalışın, onun yerine kendinizi koyarak hareket edin, bu sorunun çözümünde yapılacak en ideal ve olumlu adımlardan biridir.Bunu Ailenizde ve diğer yaşamınızda kullanabilirsiniz.Gayet başarılı sonuçlar ile karşılacaksınız.Çocuğunuzu, öğrencinizin veya bir sorusu olan kişinin sorusunu cevaplamaya çalıştığınız da onun yerine kendinizi koyarak hareket edin ve sabırlı olun.
Bir Diğer konu ise paylaşılan bilgilerin sınırlı olduğunu düşünen insanlar olması, hayatta heryeşin belirli bir miktarda olacağını düşünen ve çabucak tükenen veya tüketilmesi gerektiğini düşünen, ve bu bilgiler ışığında kendi işini kaybedecek telaşta olan insanlar olması.Bu kişiler gruplarda verilen bilgilerin özellikle kendi iş hayatlarını etkileyeceklerini düşünürler, kendi pastalarından sanki pay alınacağını ve kendileri üzerinde maddi olarak bir etki bıracağını düşünürler.Bu kişiler bizim grupda dahil olmak üzere bilgi verilen bir çok grup ve ortamda (aile,akraba vs ortamlarında bulunur)
Bakın Stephen Covey bu konuda neler anlatmış, okuduğumda tamda bizim toplumumuzun özeti olduğunu hissettim..
“Çoğu Kişi benim Kıtlık zihniyeti diye adlandırdığım senaryoya sımsıkı bağlıdır.Onlar hayatta herşeyin belirli bir miktarda olduğunu düşünürler.Sanki dünyada tek bir pasta vardır ve biri o pastadan büyük bir dilim alacak olursa, başkalarına daha az kalacaktır.Kıtlık zihniyeti, hayatın sıfır-toplam paradigmasıdır.Birinin kazancının diğerinin kaybı olduğu varsayımına dayanır.Kıtlık Zihniyetine sahip insanlar, şöhret ve başarıyı, güç yada kazancı, bunların sağlanmasına yardım eden kişilerle bile paylaşmakta zorluk çekerler.Ayrıca başkalarının -hatta bazen özellikle kendi aile üyelerinin yada yakın dost ve ortaklarının başarılarına sevinmekte zorlanırlar.Birisi özel bir itibar yada şans eseri bir şey kazandığında veya dikkat çekici bir başarıya ulaştığında, kendilrinden birşey alınmış gibi hissederler.
Başkalarının başarılarına sevindiklerini söylerler, ama aslında içlerini bir kurt kemirir.Kendileriyle ilgili değer yargılarının kaynağı kıyaslamadır.Bir başkasının başarısı ise, bir dereceye kadar onların başarısızlığı anlamına gelir.Sadece belirli sayıda öğrenci “A” alabilir;sadece bir kişi “bir numara” olabilir. “Kazanmak” sadece “yenmek” anlamına gelir.Bu zihniyete sahip biri, çoğu zaman gizlice başkalarının şansının yaver gitmemesini umar; korkunç değilse de ” hadlerini bildirecek” kadar,kabul edilebilir düzeyde kısmetsiz olmalarını diler.Her zaman kıyaslar, her zaman yarışır.Kendi değer duygusunu artırmak için, bütün enerjisini nesnelere yada diğer insanlara sahip çıkmaya harcar.Başkalarının, kendisinin istediği gibi olmasını arzu eder.Çoğu zaman onları birbirlerine benzetmeye çalışır.Çevresini her şeye “evet” diyen, kendisine meydan okumayan daha zayıf insanlarla doldurur.Kıtlık zihniyetindeki insanların, üyelerinin birbirini tamamladığı bir ekibe girmeleri zordur.Farklılıkları itaatsizlik ve sadakatsiz gibi görürler.
Öte yandan , Bolluk zihniyeti, derin bir kişisel değer ve güvenlik duygusundan kaynaklanır.Bu ortada herkese yetecek kadar birşeyler olduğu paradigmasıdır.Bu itibarın, şöhretin, kazancın ve karar alımının PAYLAŞILMASIYLA sonuçlanır.Olanaklara , seçeneklere, alternatiflere ve yaratıcılığa yol açar.”
Saygılarımla
