3d görselleştirme, belli parametreler ışığında kişinin sanal ortamda gerçeğe yakın mekanlar veya modeller oluşturma “sanatı” olarak nitelendirilebilir.
Çünkü, günümüz teknolojisi ve esnek tasarım olanakları sayesinde bu bir iş olmaktan çıkıp ilerleyen zamanlarda sanat başlığı adı altında anılması muhtemel hale geldi.
Çünkü görselleştirme, standarlaşmadan uzaklaşıp gittikce bireysel ve yoruma dayalı bir sektor haline geldi.
3d görselleştirme de Mekan Farklılıkları
Model aynı olsa dahi modellenen şey her kişide farklı ışık, doku, mekan, gibi etkenler doğurduğundan artık kişiler arası rekabetin ve bu rekabetten doğan başarı sayesinde gittikce ilerleyen bir sektor haline geldi.
——————————————————————————————————
Bu konuyla ilgili olarak 3d mimari ve 3d tasarım işleriniz için, bizimle iletişim kurabilirsiniz.İletişim için vraydvd@gmail.com adresine mail atmanız yeterlidir.
——————————————————————————————————
Artık mimarlığın ve benzer dalların sıkca kullandıgı 3 boyutlu görselleştirme, kişinin mekanı 1.elden tecrübe etmesini ve o mekana dair gercekci sonuçlar elde etmesini sağlamaktadır.
Tabi bununla da sınırlı kalmayan görselleştirme sanatı, günümüz teknolojisinin tüm imkanlarını içine alan bir sektor olmasıyla, sanal gerçeklik gibi faktörleri yanına alarak kendini daha da ileriye taşımaktadır.
3d görselleştirme de Tasarım
Bunun en bariz örneklerinden birine New York’ta bulunun Guggenheim müzesi verilebilir. Tasarımından doğan amorf şekiller yüzünden klasik teknik resim çizim yöntemlerinin dışına çıkıp bundan dolayı mimarı 3d görselleştirmeye iterek alanın ilk örneklerinden biri olmuştur.
Tasarımı bilgisayar ortamına atarak uçak modellesinde kullanılan programlardan yararlanarak binanın iskelet sistemi oluşturulmuştur.
Aslına bakarsak 3d görselleştirme, sanal gerçeklik 3d yazıcılar, bunların hepsi birbirini güdümleyen ve sürekli olarak insan zihnini adım adım ileriye taşıyan mekanizmalar oldu.
Kısacası, 3d görselleştirme günümüz teknolojisiyle ifade biçimi olmaktan çıkarak başlı başına bir ifade olmuştur.